Son Dakika Haberler

“Kıbrıs sorunu” da Türkiye’de yeni müfredatta…

“Kıbrıs sorunu” da Türkiye’de yeni müfredatta…
Okunma : 86 views Yorum Yap

Türkiye Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in onayladığı Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hazırlanan yeni müfredat, 2024-2025 eğitim öğretim yılının başlayacağı 9 Eylül 2024’ten itibaren okul öncesi, ilkokul 1. sınıf, ortaokul 5. sınıf ve lise 9. sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde uygulanmaya başlanacak.

AA muhabirinin derlediği ve Bakanlık yetkililerinden aldığı bilgilere göre, TC Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) kamuoyunun görüşüne açıldıktan sonra Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının ardından Bakan Tekin’in onayından geçen yeni müfredat, MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü koordinesinde geliştirildi.

Bu kapsamda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne uygun 9 ortak dersin öğretim programı ile bir ortak metin, Temel Eğitim Genel Müdürlüğünce 9 zorunlu dersin öğretim programı ile okul öncesi eğitim programı, Din Öğretimi Genel Müdürlüğünce 2 zorunlu dersin öğretim programı ile 4 seçmeli dersin öğretim programı ve 1 anadolu imam hatip lisesi meslek dersi öğretim programı güncelleme ve sadeleştirmeler yapılarak hazırlandı.

– Sadeleştirilmiş içerik

Yeni müfredat çalışmalarında ülke bazlı yapılan karşılaştırmalarda mevcut müfredatın muadillerinden iki kata yakın bir düzeyde daha ağır olduğu belirlendi. Bilgi erişiminin zor olduğu dönemlerde yapılan müfredatların dünya genelinde de revize edildiği ve bilgi edinmedeki kolaylıklardan hareketle seyreltilmeye gidildiği tespiti yapıldı.

Yapılan incelemelerde mevcut müfredatın öğrenme çıktılarının incelenen ülkelere göre yüzde 50 fazla olduğu belirlendi. Bu kapsamda yeni müfredatta yüzde 35 oranında öğrenme çıktılarında seyreltme gerçekleştirildi.

Böylece, öğrenciye bilişsel yük oluşturan ve yaşam becerilerinin gelişimine katkı sağlamaktan uzak içerikler, yeni öğretim programlarında kaldırıldı.

– “Ortak Metin” oluşturuldu

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde, tüm öğretim programlarının genel çerçevesini ve bileşenlerini ihtiva eden “Ortak Metin” oluşturuldu.

Yeni müfredatta dünyada değişen durum ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenebilecek şekilde esnek bir yapı benimsendi. Bu kapsamda tüm derslerin öğretim programında güncel bilim ve teknolojik gelişmelerin öğrenme ortamlarına daha kolay yansıtılabildiği bir anlayış benimsendi.

– “Erdem-Değer-Eylem Modeli”

Birçok bileşenden oluşan yeni öğretim programlarının en önemli bileşeni “Erdem-Değer-Eylem Modeli” oldu. Modelin ana hedefi, eylemlerden değerlere, değerlerden erdemli insana, erdemli insandan ise nihai hedef olan “huzurlu aile ve toplum” ile “yaşanabilir çevrede huzurlu insana ulaşmak” olarak belirlendi.

– Bütüncül Eğitim Yaklaşımı

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programları ile öğrenciyi bilişsel, sosyal, duygusal, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören “Bütüncül Eğitim Yaklaşımı” benimsendi.

Programlar ile bilgi ve beceriyi sentezleyen, soyut zihinsel süreçleri somutlaştıran, milli, manevi ve evrensel değerleri özümseyen ve uygulayan aktif, çevresiyle etkileşim içerisinde bireyler yetiştirmek amaçlandı.

Ayrıca, günlük hayatta ihtiyaç duyulan okuryazarlık becerileri, sistem düşüncesi etrafında öğretim programlarına yansıtıldı.

Bağlamsal ve çevresel özelliklerin dikkate alınması ilk kez okul temelli planlama bileşeni yoluyla öğretim programlarında yer buldu.

Öğretmen geribildirimleri yoluyla öğretim programlarının sürekli değerlendirilmesi anlayışı geliştirildi. Uygulamaya dönük süreç ve durum temelli ölçme ve değerlendirme anlayışı benimsendi.

– Farklılaştırılmış eğitim

Öğrenci farklılıklarının göz ardı edilmesinin önüne geçilerek farklılaştırma etkinlikleri oluşturuldu. Böylece eğitimde imkan ve fırsat eşitliğinin sağlanması amaçlandı. Bu kapsamda yeni müfredatta ilk kez sınıflarda farklı yeteneklere ve ilgilere sahip öğrencilere yönelik “zenginleştirilmiş” ve “destekleyici” eğitimlerin sunulacağı “farklılaştırılmış eğitim” yaklaşımı kapsamlı şekilde yansıtıldı.

– Okul öncesi eğitim programı

Okul öncesi eğitim programında çocukların içinde bulunduğu dönemler dikkate alınarak “gelişim alanı” yaklaşımından “öğrenme alanı” yaklaşımına geçildi.

Ayrıca, okul öncesi eğitimin mevcut programındaki yoğunluk giderilmeye çalışıldı. Bileşen sayısının azaltıldığı program, her bir alanda ortalama yüzde 50 oranında sadeleştirildi.

Ortak metinde yer alan tüm bileşenler, okul öncesi eğitim programına uyarlandı. Bunun yanında, değerler ve bunun eylemleri çocukların gelişimsel özellikleri göz önüne alınarak yeniden yazıldı.

Değerlerin uygulanmasında öğretmenlere rehberlik etmek ve değerlerin bağlayıcılığını vurgulamak üzere söz konusu başlık altında öğretmenlerin aylık planda en az 4 değere yer vermesi, bu değerleri aylık plan takip çizelgesine işlemesi, çocukların değerlere ilişkin becerilerini izlemek üzere her eğitim öğretim yılında ikişer kez olmak üzere “beceri gözlem formu” ve “beceri edinim raporu”nun doldurması zorunlu tutuldu.

– Türkçe derslerinde “Dört Dil Becerisi” odaklı köklü değişiklik

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde Türkçe’nin bütün zenginliğiyle toplumun birbiriyle iletişimine, bu iletişimi anlamlandırma çabalarına ve kültür unsurlarını nesilden nesile aktarılmasına öncülük ve eşlik ettiğine vurgu yapıldı.

Bu nedenle Türkçenin öğretimi ve öğrencilerin dil becerilerinin geliştirilmesi, eğitim sisteminde temel bir politika olarak yer aldı.

Türkçenin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması da tüm derslerin ortak hedefi olarak belirlendi. Türkçe öğretiminde dört dil becerisinin geliştirilmesine yönelik kademeler arasında bütünlük sağlandı.

Türkçe, Türk dili ve edebiyatı dersi öğretim programlarında sanat odaklı yaklaşım benimsendi.

Bu derslerin öğretim programlarında yer alan “üretim atölyeleri” ve “edebiyat atölyeleri” bölümleri ile araştıran, öğrenen, analiz eden, üreten ve kendini ifade edebilen bireyler hedeflendi.

– Çocuklar ilk olarak “anne” yazacak

İlkokul Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda harflerin veriliş sırası “Ses Esaslı İlk Okuma Yazma Öğretimi” ilkelerine uygun biçimde, kolaydan zora, yakından uzağa olarak tasarlandı.

Ses gruplarının oluşturulmasında kolay sesletim, kullanım sıklığı, yazım kolaylığı, sözcük üretimi, harflerin sesleri ve formları dikkate alındı. İlk oluşturulan hece ve kelimelerin “an”, “ana” ve “anne” olmasının da çocuğun yakın çevresinden örnekler verebilmesine imkan tanıyacağı belirtildi.

Harflerin kullanım sıklığı dikkate alınarak anlamı bilinen hece ve sözcüklere ulaşma yoluyla okuduğunu anlama becerisini desteklemek amaçlandı.

Ezberden uzak ve anlamlı öğrenmenin sağlanması için sadece anlamlı hece ve sözcüklerle çalışılması gerektiği açıkça vurgulanarak, harflerin öğretiminde uyulması gereken süreler programda belirtildi.

– Türkiye’nin kalkınma hamleleri yeni müfredatta

Yeni müfredattaki bazı derslerde Türkiye’nin kalkınma projelerine dair çeşitli içeriklere de yer verildi. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihinin yanı sıra milli sanayi hamleleri de yer alacak. Biyoloji dersinde Türkiye’nin aşı geliştirme projeleri, bor madeniyle yürütülen çalışmalar, “Sıfır Atık Projesi”, coğrafya dersinde “Mavi Vatan” ve “Gök Vatan” kavramları ele alınacak. TÜBİTAK UZAY ve TUA, Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, ilk yerli otomobil TOGG ve milli kalkınmada etkili olan diğer projeler de müfredatta yer aldı.

– “Ulusal ve uluslararası suların gelecekteki durumu” yeni müfredatta

Coğrafya dersi öğretim programında ise Türkiye’nin kara, deniz ve hava egemenlik alanıyla bir bütün olarak vatan şeklinde algılatılması sağlandı.

Böylece programda ülkenin kara, deniz ve hava sahasını da içeren bütüncül bir coğrafya öğretiminin verilmesi amaçlandı. Programda Türkiye ve Türk dünyasını merkeze alan ve bu pencereden dünyanın tarihi, siyasi, hukuki, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan yorumlanmasını ve açıklanmasını temel alan bir yaklaşım izlendi.

Türkiye’nin KKTC ve diğer Türk devletleri başta olmak üzere bölgesel açıdan tarihi, kültürel ve jeopolitik bağları daha kapsamlı ele alındı.

Ayrıca, ülkenin Mavi Vatan’da gerçekleştirdiği hidrokarbon (enerji) aramaları ile denizlerdeki coğrafi ve hukuki haklar, ulusal ve uluslararası suların gelecekteki durumu ve ülke için önemi vurgulandı.

Jeopolitik yönüyle denizlerin ve ulusal hava sahasının Türkiye, Türk dünyası, bölge devletler ve diğer dünya devletleri için önemine yer verildi.

Ülkede gerçekleştirilen uzay çalışmaları, Antarktika’daki faaliyetler, yurt dışında ve yurt içinde gerçekleştirdiği milli üretim faaliyetleri de yeni öğretim programlarında yer aldı.

Bunların yanı sıra, coğrafya ve ilgili öğretim programlarında afetlerden korunma yöntemlerine ve afetlerden etkilenme riski yüksek olan savunmasız gruplar (çocuklar, yaşlılar, özel ihtiyaçlı bireyler vb.) ile afet ve acil durumlarda çocuk haklarına yer verildi.

– “Kıbrıs sorunu” ve “Filistin Meselesi” de yeni müfredatta

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli müfredatında “bilgi aktarımı” odaklı öğretimden “tarihsel düşünme becerilerini” merkeze alan tarih öğretimine geçildi.

Ortaöğretim 9, 10 ve 11. sınıf tarih ile ortaöğretim 12. sınıf T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersleri program taslaklarını ve eğitim uzmanlarının görüşlerini derledi.

Bu kapsamda liselerde haftada 2 ders saati olarak okutulan tarih dersi programında, insanı ve onun faaliyetlerini geçmiş, bugün ve gelecek bağlamında anlamlandırabilmek için gerekli bilgi, beceri ve değerlerle donanmış “tarih okuryazarı” bireyler yetiştirmek amaçlandı.

Bunların yanı sıra, tarih dersi aracılığıyla öğrencilerin, Türk milletinin insanlığa katkılarına dair kanıtlar göstermeleri, Türk tarihini ve kültürünü oluşturan temel öge ve süreçleri açıklamaları, milli kimliğin oluşum sürecini çözümlemeleri, medeniyetin dayandığı milli ve manevi değerleri davranışlarına yansıtmaları ve insanlığın ortak mirasının korunmasında ve yaşatılmasında duyarlılık göstermeleri hedeflendi.

Lise 12. sınıflardaki T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi öğretim programının temel amacı, Türk milletinin yakın tarihte gösterdiği milli birlik, beraberlik ve dayanışmayı kavrayarak Türk inkılabının ruhunu ve amaçlarını geliştirecek bilgi, beceri ve değerlere sahip bireyler yetiştirmek olarak yer aldı.

Ders aracılığıyla öğrencilerin, Atatürk’ün kişilik özelliklerini ve yeteneklerini örnek almaları, Atatürk’ün ve Türk milletinin insanlığa katkılarına dair kanıtlar göstermeleri, Milli Mücadele’nin ve Türk inkılabının anlamını ve önemini yorumlamaları, Türk modernleşmesi ile Atatürk ilke ve inkılapları arasındaki ilişkiyi çözümlemeleri, Türkiye’nin jeopolitik önemini bölgesel ve küresel etkileri açısından değerlendirmeleri hedeflendi.

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Dersi Öğretim Programı’na göre öğrenciler, 2. Dünya Savaşı’nın neden ve sonuçlarını siyasi, sosyal ve ekonomik bağlamda sınıflandırma yetisi edinecek, savaş sonrasında Soğuk Savaş Dönemi’nin başlaması, Birleşmiş Milletler ve IMF’nin kuruluşu, siyonist hareketler, Filistin meselesi ve sömürgeciliğin şekil değiştirmesi hususlarını kendi cümleleriyle ifade edebilecek.

Yeni müfredatta “Soğuk Savaş” dönemi’nin başlaması, Birleşmiş Milletler ve IMF’nin kuruluşu, Filistin Meselesi ve sömürgeciliğin şekil değiştirmesi konularına da yer verilecek; Kıbrıs sorunu, Pontus ve Ermeni iddialarının asılsızlığı gibi konularla ilgili kitaplar okuma listesine dahil edilecek.

Öğrenciler, örnek metin ve olaylardan hareketle siyonist faaliyetleri ve Filistin meselesini hakkaniyetli davranmanın önemi bakımından değerlendirecek.

Öğrencilerden 2. Dünya Savaşı’nın neden ve sonuçlarını değerlendirilebilmeleri amacıyla verilen neden-sonuç formunu doldurmaları istenecek. Öğrenciler, Soğuk Savaş Dönemi’nin başlangıcından itibaren Türkiye’deki siyasi gelişmelerin gösterildiği infografiği inceleyebilecek.

– Matematik ve fen bilimleri öğretim programı

Matematik ve fen öğretiminde günlük hayatla ilgili becerilere ağırlık verildi.

Matematik alan becerileri ilkokul, ortaokul ve lise düzeyini kapsayan ve süreç bileşenleri ile modellenebilen beceriler dikkate alınarak belirlendi. Yeni müfredatta yer verilen beş matematik alan becerisi, matematiksel muhakeme, matematiksel problem çözme, matematiksel temsil, veri ile çalışma ve veriye dayalı karar verme, matematiksel araç ve teknoloji ile çalışma olarak planlandı.

Matematik dersi öğretim programlarında, mevcut öğretim programlarında yer almayan “sayma ve algoritma, algoritma ve bilişim, istatiksel araştırma süreci” temalarına yer verildi.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nde 13 farklı fen bilimleri alan becerisi tanımlandı. Fen bilimleri alan becerileri, bilimsel gözlem, sınıflandırma, bilimsel gözleme dayalı tahmin, bilimsel veriye dayalı tahmin, operasyonel tanımlama, hipotez oluşturma, deney yapma, bilimsel çıkarım yapma, bilimsel model oluşturma, tümevarıma dayalı akıl yürütme, tümdengelime dayalı akıl yürütme, kanıt kullanma ve bilimsel sorgulama becerilerinden oluştu.

Fen bilimleri alan becerilerinin tamamı birbiriyle ilişkili, bazıları ise birden fazla beceriyi kapsayacak biçimde yapılandırıldı.

Fen bilimleri öğretim programlarında ilk defa “toprağı tanıyorum, tarımı keşfediyorum” ünitesi öğretim programına 3. sınıf düzeyinde eklendi. Bu yolla “toprak ve tarım” konusunda farkındalığı artıracak bir temel oluşturulması amaçlandı.

– Sosyal bilimler için 17 alan becerisi belirlendi

Yeni müfredatta sosyal bilimler alan becerileri kapsamında yerli ve yabancı literatür, alanın kendine özgü yapısı ve çağın gereklilikleri göz önünde bulundurularak, 21. yüzyıl becerileri ile de güçlü ilişkileri olan 17 alan becerisi belirlendi.

Bunlar, “zamanı algılama ve kronolojik düşünme”, “kanıta dayalı sorgulama ve araştırma”, “tarihsel empati”, “değişim ve sürekliliği algılama”, “sosyal katılım”, “girişimcilik”, “mekansal düşünme”, “coğrafi sorgulama”, “coğrafi gözlem ve saha çalışması”, “harita”, “tablo, grafik, şekil ve diyagram”, “mantıksal muhakeme”, “felsefi sorgulama”, “felsefi muhakeme”, “felsefi düşünce ortaya koyma”, “eleştirel sosyolojik düşünme”, “tarihsel sorun analizi ve karar verme” becerileri olarak sıralandı.

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)